Prof. Dr. Uslu, çalışma ve araştırmaların, nar kabuğunun kötü huylu kolesterolü azalttığı, beta hücrelerini artırarak diyabetli hastalara, kalp ve damar hastalarına suyuna göre çok daha önemli faydalar sağladığını gösterdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Nar kabuğunun içeriğinde bulunan ellagik asit antioksidan, anti-mutajen ve anti-kanser özelliklere sahiptir. Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde anti-kanser özelliğini göstermiştir. Ellagik asit P53 geninin kanser hücrelerince imha edilmesini engellemektedir. Ellagik asit kansere yol açan moleküllere bağlanarak onları çok önemli bir oranda etkisizleştirmektedir. Bu nedenle özellikle kanserli hastaların kullanımı amacıyla ellagik asitli içecekler, başta İsrail olmak üzere bir çok ülkede eczanelerde satılmaktadır. Nar kabuğu narın en kıymetli yeri iken ülkemizde meyve suyu fabrikaları bu ehemmiyetli maddeyi üstüne bir de para vererek çöpe atmaktadır."
Yine kanserli hastaları tedavi etmek amacıyla nar kabuğundan hazırlanmış ellegik asitli kapsüller 50 gr'ı 50 dolardan eczanelerde satılmaktadır. Bir firma %95 saflıktaki nar kabuğundan elde ettiği ellagik asitin 1 grmını 83 avrodan satmaktadır. Bu da göstermektedir ki; nar kabuğu nar suyundan çok çok daha fazla değerlidir.
Sıkılan narın kabukları asla atılmamalı
Ellagik asit sayesinde nar kabuğunun, kanser hastalığına karşı çok önemli koruyucu, hatta kanseri tedavi edici özelliği bulunmaktadır. Uslu;
"Bu konuyla alakalı literatürde çok fazla makale yayınlanmıştır. Tüm bu etkileri sebebiyle özellikle meyve suyu fabrikalarından atılan nar kabuklarının kurutularak özellikle büyükbaş hayvanların gıdalarına karıştırılması neticesinde bu hayvanların da daha az hastalığa yakalanması ve sağlıklı olmaları sağlanmış olacaktır. Böylece büyükbaş hayvanlara gereksiz yere antibiyotikler verilmeyeceğinden, bu hayvanların sütünü ve etini kullanan biz insanoğlunun bu antibiyotiklerden etkilenmesinin önüne geçilmiş olacaktır" dedi.
Prof. Dr. Uslu, evde sıkılan narın kabuklarının katiyyen atılmaması gerektiğini de sözlerine eklerken: "Gölgede veya 40-50 santigrad dereceyi geçmeyecek ortamlarda kurutarak, ufaladığımız nar kabuklarını serin bir yerde saklayalım. Daha sonra 100 gr kaynamış suya, 2 gr nar kabuğu ekleyerek, yaklaşık 10 dk kaynatıp suyunu hemen hemen her gün çay olarak tüketelim. Bu sayede başta kanser, kalp ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok hastalıktan kendimizi korumuş olacağız. Hatta çay içmekten üşenirsek, kurutulmuş ve parçalanmış nar kabuklarını, kahve çekme makinelerinde veya blenderda toz haline getirip, bir çay ya da kahve kaşığı tozu salata, peynir gibi gıdalarla direk olarak ta tüketebiliriz. Özellikle diyabetli hastalar beta hücrelerini artıracak bu tozu tüketmeye özel çaba sarfetmelidirler.
Alıntıdır.